İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın, Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) 6 Ekim’de verdiği dilekçeyle, kamuoyu yargı mensupları arasındaki kavgadan haberdar oldu. Uçar, dilekçesinde yargıda bir rüşvet ağı olduğunu ileri sürdü ve başta Adalet Komisyonu Başkanı Bekir Altun olmak üzere bazı yargı mensuplarını suçladı.
Uçar’ın başlattığı ‘dilekçe savaşları’, önce hakim Sidar Demiroğlu daha sonra da Bekir Altun’un HSK’ya gönderdiği yazılarla devam etti. Dilekçelerin ardından HSK’nın görevlendirdiği müfettişlerin yürüttüğü soruşturma hala sürüyor.
‘ALTUN ÜNLÜ AVUKATA YAKIN, UÇAR MİLLİYETÇİ’
Anadolu Adliyesi’ndeki ‘sızıntı’nın perde arkasında ise, 6 yıl önce Anadolu Adliyesi’nde birlikte çalışmaya başlayan Uçar ile Altun’un arasında ‘gruplaşma’ çekişmesi olduğu belirtiliyor. Adliye kaynakları, Altun’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski avukatlarından olan bir isme ve o isimle anılan yargı içindeki bir gruba yakın olduğunu belirtiyor. Aynı kaynaklar, Uçar’ın ilgili gruba mesafeli bir kişilik olduğundan ve ‘milliyetçi’ olarak tanındığından bahsediyor.
‘UÇAR YÜKSEK YARGIYA TRANSFERİNİ BEKLİYOR’
Şimdi İstanbul Adliyesi İlk Derece Yargı Adalet Komisyonu Başkanı olarak görev yapan Altun, 31 Ağustos’a kadar İstanbul Anadolu Adalet Komisyonu Başkanı’ydı. Kaynaklar, Altun’un görev yerinin değişmesinden sonra harekete geçen Uçar’ın da yüksek yargıya transferi olmayı beklediğini, yakın zamanda bu konuda bir gelişme yaşanabileceğini de ifade ediyor.
KOMİSYON BAŞKANI’YLA BAŞSAVCI BİRBİRİNE KÜSMÜŞ
İki isimle de yakın mesaisi olan kaynakların ayrıca, Altun ve Uçar’ın 3 yıldır birbirine küs olduğunu, adliyede bir araya gelmemeye ve karşılaşmamaya özen gösterdiklerini ve selamlaşmadıklarını belirtiyor. İkilinin arasındaki küslüğün sebebinin ise, adliye içindeki görevlendirmeler nedeniyle başlayan çatışmadan kaynakladığı ileri sürülüyor.
Altun, adliye kaynaklarının sözünü ettiği küslüğün sinyalini HSK’ye gönderdiği dilekçede vermişti. Kullandığı asansörün düğmesinin Uçar tarafından bozulduğunu ileri süren Altun, bu durumun kendisini küçük düşürmek için yapıldığını iddia etmişti.
‘ALTUN MAHKEMELERİ ARAYIP ÖNERİLERDE BULUNURDU’
Adliye kaynakları, Uçar’ın dilekçesinde Altun’a yönelttiği “Belirli dosyalarda hakimlere baskı yapıyordu” iddiasının temelsiz olmadığına da vurgu yapıyor. Altun’un görev süresinde, ağır ceza mahkemelerinde, ticaret ve hukuk mahkemelerinde görülen bir çok davada hakimleri arayarak verecekleri karar konusunda ‘önerilerde’ bulunduğunu belirten adliye kaynakları, aile mahkemelerinde görülen boşanma ve velayet davalarında bile Altun’dan gelen telefonlara şahit olduklarını ileri sürüyor.
‘ADLİYEYİ UÇAR DEĞİL BAŞSAVCI VEKİLİ YÖNETİYOR’ İDDİASI
Kaynaklar, Başsavcı Uçar’ın Anadolu Adliyesi’nde çok az zaman geçirdiğine de dikkati çekiyor. Uçar’ın bazı günler adliyeye hiç gelmediğine, geldiği günlerde de yalnızca birkaç saatliğine adliyeye uğradığını ifade eden adliye kaynakları, “Buraya genelde misafir ağırlamaya gelirdi” diyor. Kaynaklar, adliyeyi fiilen Uçar’a çok yakın olan bir başsavcı vekilinin yönettiğini de belirtiyor.